Kök hücre
Mitoz bölünmeyle özelleşmiş hücre tiplerine
farklılaşabilen ve daha fazla kök hücre üretmek için kendini yenileme
yeteneğine sahip olan, bütün çok hücreli canlıların doku ve organlarını oluşturan ana hücre
türleridir.
Memelilerde kök hücrelerin iki yaygın tipi
bulunur; blastokist evresinin iç tabakasından elde
edilebilen embriyonik kök hücreler ve
çeşitli dokularda bulunan yetişkin kök
hücreleri.
Yetişkinlerdeki kök ve
öncül (progenitör) hücreler vücudun onarımında görev alıp, erişkin dokuları
yenileyebilme yetisine sahiplerdir. Gelişen bir embriyoda, kök hücreler özelleşmiş hücrelerin tümüne --ektoderm, mezoderm,
endoderm-- farklılaşabilirler (bkz.pluripotent
hücreler denir) ve
ayrıca kan, deri, sindirim organları gibi organların da yenilenmesini sürekli
kılarlar.
İnsanlarda
erişilebilir olan otolog erişkin kök hücre kaynakları
şu şekildedir;
Kemik iliği; femur ya da leğen kemiğinden biyopsi ile
alınması ve hücrelerin saflaştırılmaları gerekir.
Kan, donörden alıcıya kan bağışına benzer şekilde kanın içinden geçtiği ve kök
hücrelerin süzüldüğü "ferez" aracılığıyla saflaştırmayla yapılarak
elde edilir.
Kök hücreler ayrıca doğumdan hemen sonra umbilikal kord kanından da
elde edilebilir. Bütün kök hücre tiplerinde kendinden (otolog) elde en az riski
taşır ve bankalarda saklanılarak sonrası için kullanılabilirler. Ancak son
çalışmalar kanser tedavilerinde otolog kök hücre kullanımının riskli
olabilceğini de göstermektedir.
Günümüzde yüksek
oranda değişkenlik gösterebilen kök hücreler, kemik iliği
nakilleri gibi tıbbi
tedavilerde yaygın olarak kullanılmaktadır. Bunun için hücre kültür ortamlarında yapay olarak
yetiştirilmeleri ve bu ortamlarda kullanılacak hücre tipine göre (kas, sinir
vb.) farklılaştırılmaları gerekmektedir. Embriyonik hücre hatları ve otolog
embriyonik kök hücreler ise; terapötik klonlamayla oluşturulmakta
ve gelecekteki tedavi yöntemleri için umut oluşturmaktadır.Kök hücreler
hakkındaki araştırma ve bulgular 1960'larda Toronto Üniversitesindeki Ernest A.
McCulloch ve James E. Till tarafından sağlanmıştır.
ÖZELLİKLERİ
Bir hücrenin kök hücre
olabilmesi için şu iki özelliği bulundurması gerekir:
Kendini-yenileme: farklılaşmamış safhasını sürdürerek, çok sayıda hücre bölünmesi yapabilme.
Yetkinlik: özelleşmiş hücre tiplerine farklılaşabilme yetisi. Bu kuralcı açı;
multipotent ya da unipotent öncül
hücreler de bazen kök hücrei tanımlasa da,kök hücrelerin herhangi bir olgun
hücre tipine değişme yeteneği veren multipotent ya
da unipotent özellikte olmalarını gerekmektedir. Bundan bağımsız olarak; kök
hücre işlevinin bir geri-besleme mekanizmasıyla düzenlendiği de söylenmektedir.
Kendini-yenileme
Bir kök hücre
populasyonun var olmasını sağlayan 2 mekanizma vardır:
1. Asimetrik
hücre bölünmesi (zorunlu asimetrik
replikasyon):Bir
kök hücre, kendiyle özdeş olan bir ana hücreye bölünür, diğer yavru hücre ise
farklılaşır.
2. 2. Stokastik farklılaşma :Bir kök hücre iki farklı oğul
hücreye bölündüğünde, başka bir kök hücre mitoza gider ve ana hücreye özdeş iki kök hücreyi üretir.
Yetkinlik tanımlaması
Pluripotent kök
hücreler, plesantaharicinde
vücudun herhangi bir dokusuna dönüşebilirler. Sadece embriyonun erken
evrelerinde morula olarak bilinen hücreler totipotenttir ve ekstraembriyonik yapıları ve
vücuttaki tüm dokuları oluşturabilirler.
Yetkinlik kök hücrenin diğer hücrelere (farklı hücre
tiplerine) farklılaşma potansiyelini belirtir.
Totipotent (ya da omnipotent); embriyonik ya da ekstraembriyonik hücre tiplerine farklılaşabilen kök
hücrelerdir. Bu hücreler, tüm ve yaşayan bir organizmayı oluşturabilirler. Yumurta
ve sperm hücrelerinin kaynaşmasıyla oluşurlar. Döllenmiş yumurtanın ilk birkaç
bölünmesiyle meydana gelen hücreler de totipotenttir.
Pluripotent kök
hücreler; totipotent hücrelerin soyundan gelirler ve üç
germ tabakasından meydana gelen neredeyse tüm hücrelere farklılaşabilirler.
Multipotent kök hücreler; bir miktar hücreye farklılaşabilirler; bu hücrelerin bir miktarıyla
yakından akrabadır.
Oligopotent kök hücreler lenfoid ya da miyeloid kök hücreler gibi sadece birkaç hücre tipine
farklılaşabilirler.
Unipotent hücreler sadece bir hücre tipini, kendilerini üretebilirler.Fakat onları kök-hücre
olmayan hücrelerden (örn. kas kök hücreleri) ayırt eden kendini-yenileme
yeteneğine sahiplerdir.
Besleyici fibroblast
tabakasının üstünde yetiştirilen fare embriyonik kök hücre kolonileri
Tanımlama
Bir kök hücrenin
pratikteki tanımı, işlevselliğidir; bir ömür boyu dokuları yenileme yeteneğine sahip hücreyi
tanımlar. Örneğin, kemik iliğiya da hematopoetik kök hücreyi (HKH)
tanımlayan bir deney, hücrenin naklini ve HKH'ler olmaksızın canlının
korumasını belirleme yetisindedir. Bu durumda, bir kök hücre, yetkinliğini
gösterir şekilde, yeni kan hücrelerini ve uzun vadede bağışıklık
hücreleriniüretebilme
yeteneğindedir. Ayrıca, nakil olan bir canlıdan, kök hücrelerin tekrar saflaştırılması
mümkündür. Kök hücrelerin kendilerini-yenileme yeteneğini, HKH'ler olmaksızın
yapılan nakiller göstermektedir.
Kök hücrelerin
özellikleri, her bir hücrenin kendisini yenileme ve farklılaşma yeteneğine göre
değerlendirildiği klonojenik test gibi in vivoyöntemlerle gösterilebilirKök hücreler ayrıca, bulundurdukları özgül hücre
yüzey belirteçlerine göre de saflaştırılabilirler. Ancak, in vivo hücre kültür ortamları, hücrenin aynı tutumu sergileyip
sergilemeyeceğini belirsiz hale getiren şekilde hücrenin davranışını
değiştirebilmektedir. Bu durumda, önerilen ergin hücre populasyonlarının
gerçekten kök hücreler olup olmadığı konusunda önemli tartışmalar
bulunmaktadır.
Embriyonik
Ana
madde: Embriyonik kök hücre
Embriyonik kök hücre
(EKH) hatları, embriyonun blaskokist ya
da morulanın daha erken evrelerinde en iç hücre kümesinden köken alanepiblastlardan elde edilen kültürlerdir. Blastokist,
50-150 hücreden meydana gelen ve insan embriyosunun yaklaşık 4-5 günlük ilk
evrelerindendir. EKH'ler, pluripotenttir ve
üç ilkel tabakanın (ektoderm, mezoderm veendoderm)
tümüne de farklılaşabilir. Başka bir deyişle pluripotent hücreler; özgül bir
hücre tipi için verilen yeterli ve gereken uyarı verildiğinde, 200'den fazla insan
hücresinin tümünü oluşturabilir.Pluripotent hücreler, embriyo-dışı membranlar
ya da plasentanın oluşumuna katılmazlar. Endoderm, bütün
akciğerleri ve sindirim biyotasını oluştururken, ektoderm sinir sistemi ve
deriyi; mezoderm ise, kaslar, kemik, kan yani endoderm ve ektoderm arasındaki
herşeyi birleştiren kısmı oluşturan katmanlardır.
Günümüze kadar olan
neredeyse bütün araştırmalar, fare (mEKH) ve insan (iEKH) embriyonik kök
hücrelerinden yapılmıştır. Bu hücrelerin her ikisi de, farklılaşmamış bir
evrede kalmak için çok farklı çevrelere ihtiyaç duysalar da, gerekli kök hücre
özelliklerini taşırlar.Fare kök hücreleri (mEKH) iskelet görevi için hücrelerarası madde (matriks) gibi görev gören jelatine ve lösemi
baskılayıcı faktör (LIF)
gibi ajanlara ihtiyaç duymaktadır. İnsan embriyonik kök hücreleri ise; fare
embriyonik fibroblastlarından elde edilen besleyici bir tabakaya ve
temel hücre büyüme faktörüne (bFGF ya da FGF-2) ihtiyaç duymaktadırlar.
Genetik uygulama ya da
en uygun kültür şartları olmaksızın;embriyonik kök hücreler hızlıca
farklılaşmaktadırlar.Bir insan embriyonik kök hücresi, ayrıca bazı transkripsyon faktörleri ve
hücre yüzey proteinleri olarak da tanımlanabilir.Transkripsiyon
faktörlerinden Oct-4, Nanog, ve Sox2, pluripotensinin devamını ve farklılaşmayı
sağlayan genlerin baskılanmasını sağlayan, çekirdek düzenleyici ağdan meydana
gelmektedir.Çoğunlukla insan embriyonik kök hücrelerini tanımlamak için
kullanılan hücre yüzeyi antijenleri, glikolipidlerdir (evreye
özgü embriyonik antijen 3 ve 4 ve keratan
sülfat antijenleriTra-1-60 ve Tra-1-81'dir.
Kök hücrelerin
moleküler tanımlaması, bazı proteinleri ve devam eden araştırmaların bir
konusuna karşılık gelmektedir denebilr.Günümüzde embriyonik kök hücrelerin
kullanılarak yapıldığı onaylanmış herhangi bir tedavi bulunmamaktadır.
İlk insan denemesi
Haziran 2009'da ABD Gıda ve İlaç Yönetimi tarafından uygulamaya kondu.Ancak, bu
insan deneyi, Atlanta'da 13 Ekim 2010 tarihindeki omurilik hasarlı
kurbanlara kadar kabul edilmemiştir. 14 Kasım 2011'de deneyi uygulayan şirket,
kök hücre tedavi uygulamalarına devam etmeyeceğini açıklamıştır.
Pluripotent olan
embriyonik kök hücreler, doğru farklılaşma için özgül sinyallere ihtiyaç
duymaktadırlar; eğer bir vücuttan diğerine doğrudan verilirlerse, bu kök
hücrelerteratomaya da yol açabilen birçok farklı hücreye farklılaşabilirler.
Teorikte nakil reddini
engellemede kullanılması mümkün olan ve uygun hücrelere farklılaşma
yeteneğindeki EKH'ler, araştırmacıların hala yüzleşmekte olduğu bazı engelleri
de bulundururlar.Günümüzde bazı uluslar, EKH'lerin araştırma ya da yeni EKH
üretme konuları üzerine moratoryumları bulunmaktadır.Embriyonik kök hücreler, sınırsız genişleme ve
pluripotensi yeteneklerinin birleşimlerinden dolayı, teorik olarak yenileyici
tıp ve hastalık
sonrası doku onarımı için olası kaynaklardır.
Henüz farklılaşmamış
olan bu hücreler sınırsız bölünebilme ve kendini yenileme, organ ve dokulara
dönüşebilme yeteneğine sahiptir. Bu özellikleri bakımından kök hücreler kanser,
sinir sistemi hastalıkları (Alzheimer) ve hasarları, metabolik hastalıklar (diyabet),
organ yetmezlikleri, romatizmal hastalıklar, kalp hastalıkları, kemik
hastalıkları ve daha birçok alanda kullanıma sahiptirler.
Günümüzde bu
hastalıkların bazılarının tedavisinde organ veya doku nakilleri yapılmaktadır.
Ancak, organ veya doku nakli gerektiren hastaların çokluğu, uygun organ ve
dokunun her zaman bulunamaması gibi sorunlarla sürekli karşılaşılmaktadır.
Bilim ve teknolojideki son gelişmeler doğrultusunda Kök hücrelerin bu alanda
kullanılması gündeme gelmiştir.
Yetişkin
Yetişkin kök hücresi,
somatik (vücut) kök hücreleri ve üreme hattı (germ) kök hücreleri olarak da bilinen,
yetişkinler kadar çocuklarda da bulunan hücrelerdir.Pluripotent yetişkin kök
hücreler seyrek ve umbilical kord kanı gibi dokuların bazılarında çok küçük
miktarda bulunurlar.Kemik iliği, omurilik yaralanmaları, karaciğer sirozu, knik
uzuv iskemisi son aşamadaki kalp yetmezliği gibi hastalıkların tedavilerde
kullanılan yetişkin kök hücrelerin bulunduğu zengin kaynaklardan biridir. Kemik
iliği kök hücrelerinin miktarı, yaşlanmayla azalır, ayrıca aynı yaş grubundaki
üreyebilir dişilerde erkeklere kıyasla daha azdır. Günümüze kadar olan yetişkin
kök hücre araştırmalarının büyük kısmı, hücrelerin bölünme veya süresiz olarak
kendini yenileme ve farklılaşma eğilimlerininin sınırlarını belirlemek üzerine
olmuştur[27].
Farede, pluripotent
kök hücreler doğrudan yetişkin fibroblast kültürlerinden elde edilebilirler. Ne
yazık ki, birçok fare, kök hücreden yapılan organlarla fazla uzun
yaşayamamıştır.Çoğu yetişkin kök hücresi,soy-kısıtlı yani multipotentdir ve
genellikle kendi doku kökenlerine aittir (örn. mezenşimal kök hücre, adipoz-kökenli kök
hücre, endoteliyal kök hücre, diş özü kök
hücresi, vb. gibi).Yetişkin
kök hücre tedavileri, uzun zamandır lösemi ve ilişkili olan kan/kemik iliği
kanserlerinde kemik iliği nakli uygulamasıyla başarıyla
kullanılmaktadır.Yetişkin kök hücreler ayrıca yaralanmış atlarda tendon ve
ligamentlerin tedavisinde de kullanılmaktadır.Erişkin kök hücrelerin
araştırmalarda ve tedavilerdeki kullanımları, embriyonik kök hücrelerde olduğu
gibi tartışmalı değildir, çünkü yetişkin kök hücrelerin eldesi için bir
embriyonun yok edilmesi gerekmez. Ayrıca, uygun alıcıdan (otograftdan) erişkin
kök hücrelerin elde edildiği koşullarda, doku reddi riski neredeyse yoktur. Bu
nedenle, erişkin kök hücre araştırmaları için daha fazla ödeneğin ayrılması
gerekiyor gibi görünmektedir.Yetişkin mezenşimal kök hücreler için son derece
zengin başka bir kaynak da, alt (mandibular) üçüncü azı dişinin özüdür.Bu kök
hücreler, sonunda diş minesi, dentin, peridontal bağ, kan damarları, diş özü,
sinir dokuları ve en az 29 farklı organı oluştururlar. 8-10 yaşlarında,
kemikleşmeden ve hastalanmadan önce elde var olan bu büyük koleksiyon sayesinde
belki de kişiye özgü işlemler, araştırmalar ve şimdiki ve gelecek tedaviler
şekillendirilecektir.Bu kök hücrelerin ayrıca hepatositleri de
üretme yeteneğinde oldukları bulunmuştur.Yağ dokusu kök hücrenin en bol
bulunduğu ve en kolay elde edildiği kaynaktır. Time dergisi 2011 yılında yağ
dokusundan kök hücre elde edilmesini yılın en önemli 50 icadından birisi olarak
seçmiştir. Özellikle estetik cerrahide yağ dokusu kökenli kök hücre çok
kullanılsa da giderek diğer alanlara yayılma potansiyeline sahiptir.
Amniyotik
Multipotent kök
hücreler ayrıca amniyon sıvısında da bulunur. Bu kök hücreler oldukça
etkindirler ve besleyici ortam olmaksızın oldukça genişleyebilirler ve ayrıca
tümorojenik değildirler. Amniyotik kök hücreler multipotenttirler ve
adipojenik, osteojenik, miyojenik, endoteliyal, hepatik ve ayrıca nöronal
hatlardaki hücrelere farklılaşabilirler.Dünya çapında bütün üniversite ve
araştırma merkezleri, amniyotik sıvıyı amniyotik kök hücrelerinin bütün
niteliklerini öğrenmek üzere araştırmaktadırlar. Ve Anthony Atala gibi
araştırmacılar bu konuda oldukça iyi veriler elde etmiştir. Amniyotik sıvıdan
elde edilen kök hücrelerin kullanımıyla, insan embriyosundan elde edilen kök
hücrelerdeki gibi sorunların üstesinden gelinecek gibi görünmektedir.Roma Katolik Kilisesi, embriyonik kök hücrelerin deneylerde
kullanımını yasaklarken, Vatikan gazetesi
amniyotik kök hücreler için geleceğin tıbbı olarak başlık vermiştir. Donörlerden
ya da kendi kullanmak isteyenlerden amniyotik kök hücreleri biriktirmek
mümkündür; bu nedenle dünya genelinde kurulan ve ortaklaşa çalışan amniyotik
kök hücre bankaları bulunmaktadır.
Uyarılmış pluripotent
İnsan embriyonik kök
hücreleri
A: Henüz farklılaşmamış hücre kolonileri
B: Sinir hücresi
A: Henüz farklılaşmamış hücre kolonileri
B: Sinir hücresi
Bu hücreler erişkin
kök hücreleri ya da normal yetişkin hücreleri (eptirel vb. gibi) değildir,
yeniden programlanmış ve pluripotent yetisi kazandırılmışlardır. Protein
transripsiyon faktörleri ile genetik programlama kullanılarak, insan derisinden
köken alan pluripotent kök hücreler embriyonik kök hücrelere eşdeğer şekilde
tanımlanırlar.Kyoto Üniversitesi'ndeki Shinya
Yamanaka ve arkadaşları transkripsiyon faktörleri Oct3/4, Sox2,
c-Myc, ve Klf4'ü kullanarak insan yüzünden aldıkları hücrelerde
deneylerini gerçekleştirmişlerdir. Wisconsin–Madison Üniversitesinden Junying Yu, James Thomson ve arkadaşları farklı bir grup (Oct4,
Sox2, Nanog ve Lin28)transkripsiyon faktörü kullanarak insan sünnet derisinden
aldıkları hücrelerle çalışmalarını yapmışlardır. Bu başarılı deneylerin sonucu
olarak, ilkklon koyun Dolly'nin kopyalanmasına
yardımcı olan Ian Wilmut, somatik hücre çekirdeği transferininden vazgeçeceğini açıklamıştır.Bu uyarılmış
pluripotent kök hücrelerin eldesi için, yeni bir yolla donmuş olan kan
örneklerinin kaynak olarak kullanılması mümkündür.
Hücre hattı
Kendini-yenilemeyi
sağlamak için kök hücreler iki farklı hücre bölünmesine gider.
Kök hücrenin bölünmesi
ve farklılaşması. A: kök hücre; B: öncül hücre; C: farklılaşmış hücre; 1:
simetrik kök hücre bölünmesi; 2: asimetrik kök hücre bölünmesi; 3: öncül
bölünme; 4: son farklılaşma
Simetrik bölünme, her ikisi de kök
hücre özelliklerini taşıyan iki özdeş evlat hücreye bölünmeyi
sağlarken, asimetrik bölünme; sadece bir kök hücre ve kendini-yenileme
yeteneği kısıtlı olan bir öncül hücrenin oluşumunu sağlar. Bu öncül hücreler,
farklılaşmış olgun hücreye dönüşmeden önce birkaç bölünme döngüsüne girebilir.
Simetrik ve asimetrik hücre bölünmesi arasında moleküler ayrımın yapılması;
kardeş hücrelerin bile farklılaşmış hücre yüzey proteinlerini (örn.
reseptörler) taşımasından dolayı mümkündür. Başka bir farklı görüş de, kök
hücrenin kendi çevresel özgül nişlerinde farklılaşmadan kaldığıdır. Kök
hücreler kendi nişlerinden ayrıldıklarında ya da burdan aldıkları sinyalleri
kaybettiklerinde farklılaşırlar. Drosophila sineğinde
yapılan çalışmalar, "dekapentaplejik sinyalleri"n ve germaryum kök
hücrelerini farklılaşmaktan koruyan yapışma noktalarının (adherens junctions)
varlığını göstermiştir.
Kök
hücrelerin ortak özellikleri nelerdir?
1- Kendiliklerinden uygun bir büyüme ortamına yerleşebilirler.
2- Çoğalma yetenekleri vardır.
3- Başka tür hücrelere farklılaşıp bu türün devamı niteliğinde
türler üretebilirler.
4- Kendilerini yenileyebilir veya kendi hücre topluluklarının
devamlılığını sağlayabilirler.
5- Vücudun bir yerindeki zedelenmeyi takiben bu dokuyu onarabilme
ve onu işlevsel hale getirebilme potansiyeline sahiptirler.
Kök
hücreler nerelerde kullanılır?
1- Organ yapımı: Bioteknolojiyle
kordon bağındaki kök hücrelerinden vücut dokusu oluşturmakta ümit verici
gelişmeler yaşanmaktadır. Hedef, zarar görmüş dokuları, hücre biyolojisi
teknikleri kullanarak, kordon kanında bulunan kök hücrelerle tamir etmektir.
VİTA 34 ve Leipzig Üniversitesi 2003 yılı sonunda, kordon kanı kök hücrelerinin
beyin infaktüsünü gözle görülür şekilde iyileştirdiğini gösteren araştırma
sonuçlarını yayınladılar. Şu anda zarar görmüş kalp, karaciğer, safrakesesi,
sinir, kas ve damar dokularının tamirine yönelik çalışmalar yapılmaktadır. Bu
araştırmaların ilerideki tedavilerde çok çeşitli kullanım imkanları sunması
beklenmektedir. Bunun yanında Morbus Crohn (kronik bağırsak enfeksiyonu) ve
Rheumatoide Arthritis (eklem hastalığı) gibi hastalıkların tedavisinde hastanın
kendi kök hücrelerinin kullanılmasıyla ilk ümit verici tecrübeler elde
edilmiştir.
2- Kanser tedavisi: Yüksek dozajlı
kemoterapide kanser hücrelerinin
yanısıra kemik iliğindeki kök hücreler de imha edilmektedir. Vücut böylelikle
yeni kan hücresi ve bağışıklık sistemi hücresi oluşturma özelliğini
kaybetmektedir. Vücuda yeni kök hücresi nakletmek gerekmektedir. Şimdiye kadar
bu tür nakillerin çoğunda kök hücreler, kemik iliğinden kazanılmaktaydı. Bu
tedavi yönetiminde de kordon kanı her geçen gün daha da önem kazanmaktadır.
Günümüzde dahi Çin ve Japonya’da kemik iliğindeki kök hücrelerin yerine daha
çok kordon kanındaki kök hücrelerini kullanma eğilimi vardır.
Kök
hücre nakli ile hangi hastalıklar tedavi edilmektedir?
1- Lenfomalar (Lenf Bezi kanseri)
2- Lösemiler
3- Multipl myeloma
4- Solid tümörler
5- Anemiler
6- İmmün yetersizlikler
7- Kalıtsal metabolik bozukluklar
Kök
hücreler canlı organizmalardan kaç şekilde elde edilmektedir?
1- Embriyonik kök hücre
2- Fetal kök hücreler
3- Embriyonik Korsinoma Hücreleri
4- Yetişkin kök hücreler
Kök
hücrelerin kullanım alanları nelerdir?
1- Organ nakilleri
2- Sinir sisteminin yeniden oluşturulması
3- Şeker hastalığının tedavisi
4- İşitme kayıpları
5- Kan kök hücresi
6- Hasarlı kalbin tamiri
7- Otoimnün hastalıkların tedavisi
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder